MEMLEKETİM

Gül bedenin, Güzel yüzün gülmeden
senin o Üzüm Karası gözün süzmeden
Avanos, Uçhisar, Nevşehir, Göremeden
Yar Yanina kanatlanır da öyle gelirim.

Nur yüzüne Tatlı diline hasret gitmeden
Gülşehir, Derinkuyu Acıgöl bilmeden
Kaymaklı Yeraltı şehri yanmadan
Senin sevdan Olur da öyle gelirim.

Canım dedim canımı yakmadan
Hacıbektaş-ı veliyi anmadan
Sevginin icazetini yanıma almadan
Kalbime adını kazır da öyle gelirim.

Ürgüp te gül badeden içmeden
Kozaklı da termal kaplıcaya girmeden
Sıcak suyun buharını içime çekmeden
Yüreğimi yakar da öyle gelirim.

Şu Garip ozanın yarasını deşmeden
Güller Açıp bülbüller ötmeden
Aramıza Küçük, Küçük nifak sokmadan
Gül'üm gönlünü alırda öyle gelirim.

OSMAN OGÜN YÜKSEL

YESUS

Dünyaya geldi eşi bulunmaz

Muhabbetine hiç doyum olmaz

İnsanlar arasında ayırdım yapmaz

Onun gibisi bir daha bulunmaz

Saz çalmayı öğretti bana

Onun eserlerine baksana

Ankara’dan gelirdi Kozaklı’ya

Sevdikleriyle konuşup buluşmaya

Hocamdır benim İsa abi

Ebedi yaşayacak bende hayali

Nasıl unutur bağlamam seni

Çaldıkça sazım inlemeli

Adı İsa’dır soyadı Kubak

Gel de onun dostluğuna bak

Böyle cevher bulunmayacak

Herkes onu hiç unutmayacak

Ecel erken geldi Yesus’a

Daha henüz 47 yaşında

Yürek nasıl dayanır bu acıya

Allah sabırlar versin kalanlarına

Mustafa ŞENER

ESKI GÜNLERDEN BIRKAÇ ANI


İlkbaharda çiğdem vakti gelince,
Karlar eriyip,sular çekilince,
Küsküğütler yontardık,ince ince,
Cepte kömbe,Çattarla'dan geçerdik,
Susayınca kuyudan su içerdik..

Kuyunun bası,bir saatlik yoldu,
Kırmızı tarlanın,çigdemi boldu,
Ötü'üzün,kangalları ne oldu,
Tarlalarda ekinleri gezerdik
Kelilerden fii toplayıp yerdik..

Aşşağı çayır toplanma yerimiz,
Top oynardık,kurumazdı terimiz,
Koşa koşa yanardı içerimiz,
Kana kana içeyim bir tas verinde
At çeşmesi duruyorsa yerinde..

Arap kayasında her gün çimerdik,
Bilyalı kağnıya yaman binerdik,
Alıç için Bozoğlana giderdik,
Gitmesi de yemesi de hoş idi
Alıcı tadı,tatlı-Mayhoş idi..

Kışın karda,kızak kayar uçardık,
Tuzak kurar,Güvercinler tutardık,
Kanara Ali'den,korkar kaçardık,
Kovalardı bizi,rahmetli Ali
Kaldı üstümüzde,birçok vebali..

Bir gün ebem beni saldı çarşıya,
Yirmibeş kuruş verdi,dedi!al maya,
Getirdim mayayı,güle oynaya,
Ebem un eledi,hamur yoğurdu
İlk kömbe yenmez bereket ugurdu..

Erken kalkıp,yem verirdik davara,
Kara çıra,asılırdı duvara,
O,günlerden hatırlarım bir ara,
Köyde vardı,üçyüz davarlık sürü
Sürü seni bekler Onbaşım yürü..

Göçmen Ahmet diye,bir kişi vardı,
Kuzu güder,bize çalık toplardı,
Gelir,bizim odunları kırardı,
Fukaraydı göçmen Ahmet neylesin
Ölmüş ise Allah rahmet eylesin..

Gün geldi de,uğradık bir hazana,
Gayrı herkes,ekmeğini kazana,
Şükür kıldım,kaderimi yazana,
Aylar yıllar,gelip geçti gün gibi
Otuz yıl olmuş,sanki dün gibi...

ŞEREF ARSLAN

MEMLEKET ÖZLEMİ

Saat sabahın beşi,
İşte yine uyku tutmadı beni.
Yine gözlerim dalmış,
Sanki bir noktaya kilitli.
Bardakta soğumuş yarım bardak çay,
Üstelik demli mi demli.
Dilimde yanık bir türkü,
Gurbeti anlatan.
Oooff… Memleketim burnumda tüttü,
Yine seni özledim anam.
Senden bu kadar uzak olmasam,
Arada kilometreler olmasa,
Hemen gelirdim yanına,
Sarılırdım boynuna,
Öperdim doya doya yanaklarından.
Ne zor şeymiş bu gurbetlik,
Sevdiklerinden uzakta olma,
Seni tanımayan insanların arasında.
Hasta olsan bilen olmaz,
Ölsen kapını kimse açmaz.
Hasret kalırsın güler yüze,
Bir çift tatlı söze,
Sıcak bir bakışa.
Kaçıp gitmek istersin bazen,
Ama gidecek yer bulamazsın.
İsyan edersin hayata arada bir,
Sonra tövbe edersin Allah’a.
Nerede yaşadığına bakmazsın,
Şükredersin yaşadığına,
Sevdiklerinin iyi haberleriyle avunursun.
Bir gün kavuşacağını,
Doya doya sarılacağını,
Hasretin biteceğini düşünürsün.
Ne yapayım gurbet ellerde yalnızım.
Olsun bir gün gelecek,
Bu soğuk, kara geceler bitecek,
Yuvama döneceğim elbet

METE ARSLAN

KÖYÜM

Bir başkadır havası, suyu

Güzeldir insanımın huyu,

Taşı, toprağı her bir yanı,

Kuru değil suludur sulu.

Soğan ile kuru ekmek,

En iyi yemektir yemek.

Dert, elem, keder, hasret

Olmaz bizde vazgeçip gitmek.

Bir yanda Bozoğlan bir yanda Buruncuk

Karşıda Kaşkışla, aşağımız harımlık

Olsa da her yanımız dağlık, çalılık

Cennettir oralar bağlık,bahçelik.

Ortaköy köylerin ortası

Vardır malı, mülkü, arsası

Değiliz biz para hastası

Yaptığımız Allah rızası

Rıza ARSLAN